Binlerce Çocuk ve Kadın Katlediliyor
Gazze, her geçen gün insanlığın vicdanını daha fazla yaralayan acılara sahne olmaktadır. Bir millet, Gazze’de, Batı Şeria’da, Kudüs’te ve Filistin’in diğer bütün şehirlerinde benzeri görülmemiş bir zulme maruz bırakılmakta, bir millet bütünüyle yok edilmeye çalışılmakta, soykırıma uğratılmaktadır. Çoğunluğu çocuk ve kadın olan şimdilik 30 bin masum sivil, İsrail tarafından öldürüldü. Bölgedeki her yaştan insanın su, yiyecek ve ilaç başta olmak üzere en temel ihtiyaçlarına ulaşmaları engelleniyor. Tüm dünyanın gözleri önünde Gazze yakılıp yıkıldı, hastaneler, okullar, ibadethaneler yerle bir edildi. Hala devam eden yoğun bombardımanlarda yaralanarak hastanelere sığınan yüzlerce insanın, hastanelerin bombalanmasıyla hayatta kalma umutları da ellerinden alındı, yeni doğmuş bebekler hiç acımadan öldürüldü.
Nakba’nın Devamı ve Yeni Bir Boyutudur
Bütün bu yapılanlar, açıkça soykırımdır. İsrail, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) Gazze’de soykırımın yaşanmaması için çok net adımlar atması talimatını görmezden geliyor Filistinlilere yönelik saldırıları sürdüren İsraillin, uluslararası kuralların kendisi için geçerli olmadığına inandığı çok açıktır.
İsrail’in Gazzelileri katletmesinin yanında onları yerlerinden etme girişimi, İsrail Devleti’nin kurulduğu 1948 yılında 750 binden fazla Filistinlinin evlerinden sürüldüğü Nakba (Felaket)’nın devamı ve yeni bir boyutudur.
Yaptıkları Katliamları İnkâr Etmiyorlar
Uluslararası hukuka göre, soykırım suçu “ulusal, etnik, ırksal veya dinî bir topluluğu tamamen veya kısmen yok etme niyeti” ile tanımlanır. İsrail, Gazze’ye yönelik ölümcül saldırısında niyetinin soykırım olduğunu en yetkili ağızlardan ve yüksek sesle defalarca dile getirmiştir. Örneğin, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant: “Gazze’ye tam bir kuşatma uyguluyoruz. Elektrik, yiyecek, su, yakıt yok. Hepsi kapatıldı. İnsansı hayvanlarla savaşıyoruz, buna göre hareket edip hepsini öldüreceğiz” şeklinde demeç vermiştir.
İsrail terör devleti dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinden Gazze’ye şimdiye kadar günde tahrip gücü oldukça yüksek 60 dan fazla bomba atmıştır. İnsan Hakları İzleme Örgütü, kullanılan silahlar arasında cesetleri ve binaları ateşe veren, suyla temas ettiğinde sönmeyen alevler yaratan fosfor bombalarının da bulunduğunu doğruladı, İsrail uluslararası insancıl hukuku açıkça ihlal ederek, modern tarihin en uzun süreli kuşatması olan 16 yıllık Gazze kuşatmasını, masumları öldürerek, aç bırakarak, su kaynaklarını keserek ve hastanelerini bombalayarak sistematik bir şekilde yok etme planını tüm dünyanın gözleri önünde devam ettiriyor.
İsrail’in amacı çok açık bir şekilde Gazze’deki Filistinlileri yok etmektir. Yazık ki dünya devletlerinin çoğu bu soykırımı görmezden gelirken bir kısmı da sadece izlemekte yetiniyor. Türkiye gibi az sayıdaki devlet, yüksek sesle yaşanan soykırımı İsrail ve yardakçılarının yüzüne yüzüne vurabiliyor.
Bu Soykırım Ders Kitaplarına Geçirilmeli
İsrail’in bu vahşiliği ve uyguladığı soykırım asla unutulmamalı ve mutlaka gelecek nesillere aktarılmalıdır. Bunun için çağımız şartları içerisindeki her türlü argüman kullanılmalıdır. Bunlardan en önemlilerinden biri de bu vahşetin geleceğimizin sahipleri olan çocuklarımıza anlatılması olmalıdır. Bu soykırım mutlaka ders kitaplarına geçirilmelidir. Batının işlediği soykırım suçlarını, uzun senelerdir ‘Avrupa sömürgeciliği’ gibi yanıltıcı başlıklarla çocuklarımıza aktarma yanlışının aynısını İsrail soykırımı için de yapmamalıyız. Başta İsrail’in dünyanın gözü önünde işlediği bu soykırım suçu olmak üzere, batı dünyasının tüm soykırım suçları kalın puntolarla, pedagojik yöntemler vasıtasıyla çocuklarımıza anlatılmalıdır.
Dernek olarak İsrail’in yıllardır Filistin’de yaptığı öldürme, tecavüz, hırsızlık, yağma ve sürgün eylemleri ders kitaplarına SOYKIRIM olarak geçirilmesini talep ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımızın bunu çok kısa bir süre içerisinde hayata geçireceğine inancımız tamdır.
Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş Eğilmez
Comment here